Sunday 22 February 2009

21 Şubat 2009








Güneşli günün 5-10 dk da olsa tadını çıkarıp, en sevdiği yiyecek olan ot yenildi. Aslında evimize doğru düzgün güneş girmediğinden fotoğraflar pek iyi olamıyor, dışarıda ki fotoğraflar çok daha iyi çıkıyor. İlerde bol bol güzel ışıklı fotoğraflar olacak umuyorum.

20 Şubat 2009

18 Şubat 2009


Bu haftayı dışarı çıkmadan evde geçirdiğim nasılda belli :) arka arkaya birsürü fotoğraf çekmişim.

17 Şubat 2009



15 Şubat 2009




Masaya çıkmama olayını 1.5 senedir alıştıramadık malesef. Zaten hiçbirşeye sizin alıştırabileceğiniz türden bir kedi değil. Tamaman kendi istekleri doğrultusunda takılıyor. 1.5 senedir o masaya çıkıyor, biz indiriyoruz ne o yorulup bıraktı, ne de biz. Ama bu fotoğraf için birkerelik kıyak geçildi kendisine :)

5 Şubat 2009


Doğru parçaların takılıp takılmadığını koku yöntemiyle analiz etmece!

2 Şubat 2009





Aslında buraya koyacağım fotoğraflar flickr da da var ama neyse sistemi bozmayayım, burda da olsun. Karda kazılar yapmalar, kartopu oynamalar (tabi sadece benim ona attıklarımı yakalamaca onun açısından), ve daha birçoğu. Çok eğlendi. İlk defa ben zorla içeri sokmaya çalışmadan, kendiliğinden üşüyüp eve girdi.

29 Aralık 2008





İlk fotoğrafta uyurken ki o garip yatış şeklini, patinin havada duruşunu felan çekmek istedim ama görüldüğü üzre bayağı bir bulanık oldu. Ben ayarlayıp yenilerini çekene kadar pozisyon değişti zaten. Yinede göstermek istedim. Bu arada tasma olayını da belirteyim; kendisini ara ara tasma takmaya alıştırmaya çalışıyoruz. Genel olarak başırısız sonuçlanıyor. Sanıyorum cinsinden dolayı yanakları tombişçe olduğundan, tasma bir şekilde rahatsız ediyor ve sürekli kaşınıyor. Bu denediğimiz 2. tasmaydı. 3-5 tane farklı materyalden daha deneyip doğrusunu bulmaya çalışacağız. Çünkü bahçeli bir eve taşınıp onu bahçelere saldığımızda üzerinde isim, telefon vs. taşıması gerekiyor. Dışarda takılmaya çok meraklı ama şimdilik sadece gözetim altında, kapı önünde 5-10 dk takılabiliyor. Tasmaya alışamazsa başında durmadan bahçeye çıkamaz, bu durumda onu bayağı kısıtlamış olur. Anlayıp dinlese :) takıcak ama dinlemiyo ki :D

25 Kasım 2008


Bende çalışırken ortalığı ne çok dağıtıyormuşum canım. Çantada reklam gibi olmuş ama etrafında öyle saplı ve hareket eden bir obje görüpte yerinde durmayacağını bildiğimden kaldıramadım ordan.

14 Kasım 2008



Kaleme karşı büyük bir zaafı olan bu kedi, benim ders çalışmamam, yazı yazmamam için eliden geleni ardına koymaz sağolsun. Kitaplardan ve sehpanın altında ki kalemden anlaşılacağı gibi yoğun bir çalışma saatinin ortasında, elimden kalemi alıp oynamış oynamış sonrada başından ayrılmayıp, sevincinden abuk sabuk şekillere girmiştir. Bense dersimi mersimi bırakıp fotoğrafını çektiğim için ayrı bir manyağım :)

3 Kasım 2008

Koltuğunun kış upgrade i edilmiş hali. İlk başta hiç sevmemişti, 1 ay kadar kullanmayı reddedip arkasından dürte dürte indirmeye çalıştı. Zamanla alıştı ama üzerinde çok uzun yattığında postun koyun kokusu üzerine sinmiş oluyor. Aynı tatile giderken onu bıraktığımız hintli arkadaşlardan geri alınca 1-2 gün curry kokması gibi :))




Hem bu postla koltukta ki tırmalanmış yerleri de örtmüş oldum. Zaten artık tırmalayacak yer bırakmamış gibiydi. Hasırlar soyulmuş altından koltuğun demirleri görünüyordu.

Saturday 21 February 2009

19 Ekim 2008



Bu kedi milletini anlamak çok zor koca yer dururken kendini kenara sıkıştırmış çatlak :) Çok sorunlular vallahi. Bizim Dolly miz kendisini insan sanırdı. Buda kendini köpek sanıyor. Yatışı, hal ve tavırları, evdeki herşeyi (ben dahil)ısırıyor olması vs. açık açık belirtiyor ki kendini köpek zannediyor.

19 Eylül 2008





Burada kendisi buzdolabının üstündeki kedinin bıyıklarını kemirirken, gitar çalma girişimlerinde bulunurken ve orada, burada keyif çatarken görülmekte.

17 Eylül 2008

Çoook gerıde kalmışım çok. Amacım aslında bu blog u Homie ye günlük gibi tutup bütün gelişimini anlatmak filandı ama kendimi o kurstan, o okula savurunca evde oturup bunları yapmaya fırsat olmadı. Tabi bu koşturmaca da fotoğraf çekme katsayısı da düşmüş olsa da yinede yakalanılan güzel anlar oldukça fazla.Kazanılan alışkanlıkları fotoğraflardan hatırlayarak kronolojik sıraya göre yapmaya çalışayım bari.






Bu zamanlar buzdolabının üstüne yayılmayı benim yardımımla keşfettiği zamanlardı. Ben öylesine kendisini el üstünde yukarlarda uçururken :) buzdolabının üstünde bir mola verdirtmiştim, sonra kendisi de epeyce keyifli bir yer olduğunu, asayiş berkemal mi?, Alper Tunga öldü mü? Issız acun kaldı mı? bunların hepsini en iyi oradan görebileceğini keşfedip hayatını orada geçirmeye başlamıştı. Şu sıralar dozunda kullandığı bir yer. Öyle arada estikçe çıkıyor.